Şubat 09, 2011

Kargalar Hep!,, ya da ağlamak!

Oysaki ben hep ağlayarak çözeceğimi sandım olanı biteni, sonrasında ise hep kızdım kendime kıpkırmızı bakan gözlerimle..

*************

Sessizlik: Ölüm


Sonuçta ölüm.. Arkaik insan atalarının hayatını yaşadı, amaç ölümü fethetmekti. Ölüm dünyadan ayrılıktır, bir daha gelmemektir. İnsan bir kez doğar ve bir kez ölür. Bütün ayrılıklar gibi ölüm de acı verir, acıtır. Ama bütün ayrılıklar gibi ölüm de kolay kabul edilmez, ana rahmine dönüş ise imkansızdır. İmkansızlığı istemek, ölüme erotik bir dil vermektir, erotik bir dille ölümü daha cazip kılar insan, ki bu bedenin tümüyle toprağa akmasıdır. Diriliş kuşkusuz olmayacaktır ve her ayrılığa köklü bir çözüm bulmak gerekir: Bir daha geri dönmeyecek.


Arapça mevt demektir, ölüm; Kürtçede, mirin'dir. Mirin, Arapçadan gelen acı kelimesinin karşılığıdır ve acı "insan için, hayatın kesin olarak sona ermesi"nden başka bir şey değildir.


Toprağa karışmak... Bedeninin ateşte yakılmasıyla hayat sona erer. Vasiyetler, geriye bırakılan miraslar hayatın iğrenç yüzleridir. Bu dünyadan, bu dünyanın pisliklerinden gözyaşı dökerek hafifleyen insan zavallıdır. Yaşamak koca bir kargadır; leş, dünyadır.


Müslüm Yücel, Kına ve Ayna (syf.25)

Hiç yorum yok: