Ekim 21, 2007

Şey gibi...

Şey gibi.. Böylee.. Heyecanlı, keyifli,,..

İçkisiz sarhoşluğun örneği :)

"En küçük ses bile gökgürültüsü"

Atın beni mor kuşaklı bir takaya, götürün..

Ekim 17, 2007

Söveceğim!

Sinirliyim..
Kime?
Bana..
Ay banaa..
Yok küfür etmiyorum..
asLInda etsem şık olurdu, durum sebebiyetiyle yani..
Quizin mi var neyin var! Otur çalış..
Madem kilo vereceksin, sevmedin son 1 yılki seni, git spor yap, otur kabak ye!

Gezeceğim, söveceğim, görürsün bana neler edeceğimmmm !!

Ekim 10, 2007

...

Yitenler..
Yitirilenler..
Hoşgelenler..
Belki de hiç gelmemiş olanlar..
Şehirler..
Özlenenler..
Sokaklar..
Eskiler..
Eksikler..
Yollar..
Yolculuklar..
Kule..
Işıklar..
Deniz..

Ekim 02, 2007

düz insan..


kişi değil önemli olan.. hissedilen daha önemli, zira hissedilmesine neden olanın o kişi olduğu da yadsınamaz.. şahsen sadece düz oluşu güzel..

düz insan..(kötü manada değil, iyi bi insan için dendi bu laf)

ayrıntısız.. düz dümdüz.. (kim olduğunu söylemem, ezgiii biliyor bir tek:)


NOT: Evet bir süre yazmayacaktım bloga, ama hala almadım kendime pembe bir tüylü defter.. Lab kağıtlarının arkasına, codeların arasına sıkıştırdığım harf kümelerini değil, klavye başında çıkanları yazıyorum sadece (ki bir yazı kalem tutmadan yazılınca histen yoksundur bence). Neyse toparlanana kadar (Dağıtmıştım ya hani) pembe defter ve lab kağıtlarının boşluklarıyla başbaşayım.

Düz insan, bak o kadar dümdüzsün ki, klavye başında öylesine yazıyorum ne yazdığımı bilmeden belki de.. Umarım kaleme düşmezsin yoksa düz insan olmazsın artık ;)