Her yoldan önce oluyor içeride sıkıntılı, ikircikli bir hissiyat; hem gitmenin heyecanı hem de gidilen yerden dönememe, dönünce bıraktıklarını eksik bulma korkusu.. Ama gidiyor yine de insan..
Çok arandı ise iyi olmanın yolu ve yaşla geldi ise mezapotamyanın kucaklamasının huzuru; gidiyor insan..
Ve her yol; biraz daha 'yeniden'le döşeniyor.. Yeniden büyük gülmek, yeniden huzurla dolmak, yeniden umut etmek, yeniden barışın geleceğine inanmak, yeniden aşık olabilme cesaretini kendinde görmek, yeniden doğmuş olmak!
Ve tüm bunların hepsi sarı topraklarda bekliyorsa seni; özgürlük mezapotamyanın uçsuz bucaksızlığında ise; gidilir..
İlk kez bu kadar münferit olacak,, ama gidilen yerlerde dostlar olacak.. Gönülleri yüzlerine yansımış dostlar..
Şarap olacak, rakı olacak; hem koyun yoğurdu bile :) Çaybahçesi olacak, nargilesi, tütünü; dedesi, ninesi, güzel gözlü çocukları, köyleri, kahvehaneleri..
Ahmet Telli şöyle der;
"Büyük aşklar yolculuklarla başlar
Ve serüvenciler düşer bu yollara ancak"
3 kuruşluk mutluluk gibi,..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder