Mart 24, 2010

Sinema Koltuğu Rahatmış!

Epey olmuştu sinemaya gitmeyeli, en son Trabzon'da Vavien'i izlemiştim/k. Her ne kadar hayal kırıklığı olsa da -galiba beklentileri yüksek tutup gitmek çok akıllıca bir hareket değildi- şimdilerde düşününce fena olmayan şeyler çıkarabiliyorum.

Hayatımıza film indirmek diye bir eylem eklendiğinden beri ise sinemaya daha az gider oldum. Bunda tek kişilik sinema biletlerimin sayısının çoğalma korkusu da olabilir diyeceğim ama ben sinemaya hep yalnız gitmeyi sevdim.

Neyse;

Salı günü onca ödevim olmasına rağmen, dersi asıp Ankuva'ya gittim. Kitapçıda dolandım, Bilkent'e geldiğim ilk günlerdeki gibi. Akşam için girip bilet aldım, çünkü bilet almasam Nur'da dönünce vazgeçmiş olacaktım ve yurda dönecektim.

Velhasıl kelam;

Anadolu'nun Kayıp Şarkıları'nı uzun bir bekleyişin ardından izledim. Tıklayalım!

Her yolu deniyoruz, bu kavganın neden olduğunu haykırabilmek için. Nezih Ünen de çok bizden bir yolu seçmiş; emekle, sabırla yıllar boyu çalışmış.

Zaman zaman koltuğumda duramadım, bazen içime birşey oturdu, Mardin'i özledim bir kez daha. Ve teşekkür ettim o karelerde yüzü gözüken/gözükmeyen, sesi duyulan/duyulmayan herkese.

Ve filmden çıkıp albümünü aldım.

İzleyiniz, albümünü edininiz.

Hiç yorum yok: