Kasım 19, 2009

Ve yönünü alıp yola devam..

İnsan kimi zaman oluyor ki sadece solunum organlarıyla değil aklıyla, yüreğiyle, ifadesiyle, duruşuyla, inandıklarıyla nefes almak istiyor. Bunlardan birine engel olan her ne ise de ondan adım adım geri duruyor, boğuluyor.

Sözlerini bilmediğim bir ezgi dinliyorum ve her dokunuşuna anlamlar yüklüyorum, yepyeni (belki de varolanla aynı) sözler yazıyorum. Nefes alıyorum.

Bundan sonra da aldığım her nefes için şükredip almamı engelleyen ne varsa uzağıma düşüreceğim.

Yeşil eteğimle dar sokaklarda nefes aldığım gibi..

"Biraz -çok olmasın, kilo alıyorum- kıvrım (kıvrık da olabilir) tatlısı alabilir miyim? Bol fıstıklı olsun üstü.. Belki ardından bir de Türk Kahvesi olabilir."

Hiç yorum yok: