Haziran'ın Ankara'sına yağmur yağıyor..
Saat: 22:34.. (Başladığında belki 22:32'ydi)
Ankara, hiç bu kadar güzel kokmamıştı..
Nasıl bir ölüm günüydü, nasıl bir bitmişlik.. Sonunda gitmeyecekmiş hissi veren bir başağrısı bırakan: Bugün..
Başımı pencereden çıkardım, saçlarım ıslandı.. Ne de soğuk havası, bu haziranın.. Karınca olasım geldi, mis kokulu toprakta.. Yana yakıla evime, kuytuma kaçardım; çalım ata ata.. Belki yarın yeni bir kuytu yapmak zorunda kalırdım, yağmurun derbeder ettiği evimin yerine..
Islak saçlarım, üşümüş kollarım, hiç olduramadıklarım, karıncalığa özenmelerim..
Ankara'yı ben hiç böyle koklamamıştım..
***
Saat:23:36 oldu!
Gökgürlüyor, şimşek de çakıyor ardarda.. Koku hala var, derin..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder