“Mezarlığa doğru uzayan patikada, tozlu devedikenlerinin arasında yürüyordum. Tepeden tırnağa tere batmış ve yorgundum. Gözlerim, tanıdık bir şeyler arıyordu; ama hiçbir şey eski yerinde değildi: ne küçük, şirin evleri süsleyen bahçeler ne iri yaprakların arasında mor salkımları saklayan üzüm bağları ne avlulardaki salıncaklar ne de sokaklarda çınlayan çocuk sesleri… Hiçbir şey bildiğim yerinde değildi; Deli Zekiye’nin geçtiği yere yapışan yoksulluk kokusu bile.”
Remziye Arslan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder